Son günlerde Balon Balığı saldırıları ile ilgili medyada yer alan haberler, halkımızın dikkatini çekmektedir. Son on yılda bu türlerin (Lesepsiyen) yayılımları büyük ölçüde artmıştır. Bu balıkların tümü, Hint okyanusu veya Hint-Batı Pasifik okyanusu kökenlidir. Balon Balıklarının, Süveyş Kanalı aracılığıyla Akdeniz’e giriş yaptıkları bilinmektedir. Şu ana kadar, Tetraodontidae ailesinin sekiz türü ve Diodontidae ailesinin üç türünün Akdeniz’de görüldüğü bildirilmiştir.
Özellikle en istilacı yabancı tür balıklarından biri olan Lagocephalus Sceleratus türü Balon Balıklarının, insanlar tarafından tüketilmesi nedeniyle birçok zehirlenme vakalarının meydana geldiği bilinmektedir. Son dönemlerde, bu balıkların insanlara saldırdığı yönünde haberler çıkmaktadır. Unutulmamalıdır ki, tüm balıklar gibi balon balıkları da vahşi hayvanlardır ve gösterdiği ilgiye karşılık verilmemesi, beslenmeye çalışılmaması ve herhangi bir temastan kaçınılması gerekmektedir.
Sosyal medya ve kitle iletişim araçlarında yer alan pek çok yazıda, Akdeniz’de görülen balon balıkları, hatalı bir şekilde geleneksel Japon yemeği “fugu” için kullanılan türler ile bir tutulmaktadır. Ancak, kas dokusu ve derisindeki tetrodotoksin (TTX) nedeniyle, Japon Bakanlığınca izin verilen “fugu” balıkları listesine dâhil edilmemiştir. Ülkemizde gerek Avrupa Mevzuatı (853/2004 sayılı Tüzüğü (EC) ve 854/2004 Sayılı Tüzüğü (AT)) gerekse ulusal mevzuatımız (Perakende Satış Yerleri Tüzüğü) uyarınca, Balon Balıkları (Tetraodontidae, Canthigasteridae), Kirpi Balıkları (Diodontidae) ve Pervane/Ay Balıklarına (Molidae) ait türlerin satılması yasaktır. Türkiye’de ise Balon Balığının kıyıya çıkarılması ve ticareti yasaklanmıştır.
Geçmiş yıllarda Balon Balığının balıkçılık malzemelerine verdiği zararlara karşılık, Balon Balıklarını Hayvancılık Dairesi’ne teslim eden izinli mesleki balıkçılara, adet başına destekleme ödemesi yapılmıştır. Balıkçılarımızın ağlarını temizlerken, gerek balon balıklarını gerekse diğer türleri tekne altına atmaması yönünde hassasiyet göstermeleri önemlidir.
Aslan Balıkları (Pterois spp.) kısa bir süre önce Akdeniz’de görülmeye başlanmış olup, hızlı bir şekilde tüm Doğu Akdeniz’e yayılmıştır. Aslan Balığı’nın zehiri, yüzgeçlerindedir. 13 sırt, 3 anal ve 2 göğüs yüzgeçlerindeki sert ışınlar, zehir bezelerinden oluşur. Tek bir sokma, yara yerinde şiddetli bir ağrıya, şişliğe yol açabilir. Nadiren de olsa kalp dolaşım ve kas sinir sistemini etkileyebilir. Dikkatli bir şekilde tutulduğunda, eti yenilebilir ve oldukça lezzetlidir.
Köpek balıkları konusunda ise, Akdeniz başta olmak üzere, denizlerimizde 34 köpekbalığı türü yaşamaktadır. Köpekbalığı saldırıları, sıklıkla Avustralya ve Amerika gibi okyanusa kıyısı olan ülkelerde görülmektedir.
İnsanlar, köpekbalıklarının yemek listesinde yer almıyor. Saldırıların temeli özellikle sörf tahtası veya dalış kıyafetlerinin rengini, dokusunu fok, deniz aslanı vb hayvanlarla karıştırmalarından kaynaklanıyor.
Ülkemizde herhangi bir köpek balığı saldırısı yönünde bir veri yoktur.
Balon Balığının insanlara saldıracağı yönünde gerek sosyal medya ve kitle iletişim araçlarında gerekse yazılı basında yer alan ve hiçbir bilimsel veriye dayanmayan söylemlerin olumsuz etkilere yol açma ihtimali bulunmaktadır. Bu tarz bilgiler paylaşılmadan önce uzman görüşü alınması büyük önem taşımaktadır.
Kamuoyuna önemle duyurulur
Hayvancılık Dairesi