Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs’a uygulanan ticari yasaklardan dolayı ülkede üretilen ürünlerin gerçek değerini bulmadan satıldığını ve bu durumun kabul edilemez olduğunu söyledi
Bakan Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs’ta üretilen ürün ve mamullerin hak ettiği değerde satılmasını istediklerini belirterek, “Biz, kendimizi Avrupa’nın bir parçası olarak görmekteyiz. Bu şekilde ötekileştirilmekten artık yorulduk” dedi.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile Mili Eğitim ve Kültür Bakanlığı işbirliğinde yürütülen ve Avrupa Birliği Komisyonu tarafından finanse edilen, Tarımsal Danışmanlık Hizmetleri Projesi tarafından yürütülen Tarım Mesleki Eğitim Programı’nda başarı gösterenlere sertifika verildi.
Lefkoşa’da Bedesten’de yer alan sertifika töreninde Çiftlik Yönetimi eğitimine katılan 24 üretici sertifikalarına kavuştu. Tören sırasında konuşmalar yapıldı.
SOLYALI “ İLK KEZ MESLEKİ EĞİTİM ALANINDA TARIM SEKTÖRÜNDE MÜFREDATA DAYALI PROGRAM DÜZENLENDİ”
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Kırsal Kalkınma Merkezi Koordinatörü Deniz Solyalı, tarım alanında ilk kez eğitim programları kapsamında tarım sektöründe Milli Eğitim Bakanlığı onaylı müfredata dayalı eğitimler düzenlendiğini söyledi. Solyalı, projenin 2016 yılında başladığını, 2019 yılına kadar proje ile ilgili alt yapı çalışmalarının hazırlanarak tamamlandığı bilgisini verdi.
İlk kez kamu ve özel ortaklığı şeklinde danışmanlık hizmetleri merkezi ve danışmanlar havuzu oluşturulduğuna işaret eden Solyalı “ Bu danışmanlık hizmetleri havuzu içerisinde yer alan 58 danışmanımız aracılığı ile önce çiftçilerimize projeler hazırlandı ve çiftliklerinde yatırımlar için önleri açıldı. Daha sonra yine bakanlığımızın, ilgili sektör paydaşları ile birlikte belirlediği eğitim konu başlıkları hazırlandı. Bir yandan projeler hayat geçerken, diğer yandan da eğitim müfredatları hazırlandı. Bizim için önemli olan, ilk kez mesleki eğitim alanında tarım sektöründe müfredata dayalı Milli Eğitim Bakanlığı ile Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı işbirliğinde programın yürütülmeye başlanmasıdır ”dedi.
DOCHERTY: “ HELLİMDEKİ ZORLUKLARDAN ENDİŞELİYİZ”
AB Program Destek Ofisi, Kıbrıs Çözüm Destek Birimi’nden Michael Docherty Kıbrıs Türk toplumu için çiftçiliğin ve tarımın önemini vurgulayarak, özellikle AB’nin 12 Aralık’ta hellim için almış olduğu menşe isimi korumalı ürün kararının, ekonomide artış için büyük bir fırsat anlamına geldiğini kaydetti. Docherty, bunun aynı zamanda, hellim üreticileri için oldukça önemli zorlukların olduğuna işaret ettiğini ifade etti.
Hellim konusundaki zorluklardan endişeli oldukların belirten Docherty, “Standartlardan ve hijyen gerekliliğinden bahsettiğinizde, bu standartların karşılanması gerekiyor. Bu tabii ki AB’nin bir kısmına destek olabileceği mali bir yatırım ama bazıları da şu anda uygulaması devam eden bazı uygulamaların geliştirilmesi anlamına da geliyor” dedi
Docherty, üreticilerin rekabet edebilirliğini, yaşayabilirliğini ve pek çok sektörlerde sürdürebilirliği etkileyecek olan, zora sokan veya kısıtlayan pek çok zorlukla karı karşıya olduğunu belirterek, bu zorlukların yüksek üretim maliyetleri, düşük gelirler, üretim - gıda güvenliği ve çevre koruma standartları ile birlikte bunlara kısıtlı şekilde ulaşabilme imkanlarıyla bağlantılı olduğunu kaydetti.
Docherty, programın çiftçi örgütleriyle geliştirildiğini ve onların gerçek ihtiyaçlarına göre tasarlandığını, eğitim uzmanlarının da görüşlerinin alındığını anlattı. Docherty, sözkonusu programın Kıbrıs Türk toplumunda tarım alanında yetişkinler için uygulanmakta olan tek mesleki eğitim programı olduğunu vurgulayarak, bunun toplumu aynı zamanda AB tarafından desteklenmekte olan yaşam boyu eğitim kavramına da bir adım yaklaştırdığını belirtti.
AMCAOĞLU “PAYDAŞ OLMAKTAN GURUR DUYUYORUZ”
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, Bakanlık olarak böyle bir programın paydaşı olmaktan dolayı gurur duyduklarını söyledi.
Bakanlığın her zaman bu tür çalışmaları destekleyeceğini belirten Amcaoğlu, bundan sonra yapılacak tüm programların sertifikasyon sistemiyle belirleneceğini kaydetti.
ÇAVUŞOĞLU “ HIZLI HAREKET EDİLMİYOR; ÇOK ZAMAN KAYBETTİK”
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, ülkede yapılması gereken birçok işin olduğunun farkında olduklarını, AB’nin de bunun farkına vardığını ve hız katmak için eğitimlerle, hibelerle uluslararası standartlar noktasında destek olmaya çalıştıklarını söyledi. Bakan Çavuşoğlu tüm bunlara rağmen, çok hızlı hareket edilmediğinin altını çizdi.
2016 yılında tarımsal sıkıntıların çözülebilmesi için tarımsal danışmanlık hizmetlerini başlatan Bakan olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, “Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılması için o dönemde ilgili arkadaşımızla protokol imzaladık. Bugün yine Tarım Bakanıyım ve ortaya koyduğumuz hedefi neredeyse 5 yıl sonra yakalamış olduk. Çok zaman kaybettik. Oysa beklentimiz, bu kaybettiğimiz zamanları kazanmaktı. 5 yılda ilk sertifikaları veriyorsak bu konuda hem bizlerin hem de bize destek olanların bir özeleştiri yapması gerekir diye düşünüyorum” dedi.
“YÜKSEK MALİYETİN NEDENİ İZOLASYONLAR”
Bakan Çavuşoğlu, AB çalışmalarıyla birlikte yol kat edildiğine ancak bunun yeterli olmadığına işaret ederek, “Burada uzman arkadaşlarımız çiftçilerin sıkıntılarından söz ederken, yüksek maliyet, düşük geliri ifade etti. Konjonktürel olarak içinde bulunduğumuz coğrafya, bizim girdilerimizi yükseltmektedir. Maliyetlerin yüksekliği, ülkemize uygulanan izolasyonlardan kaynaklanmaktadır. Düşük gelirin nedeni de ürettiğimiz mamulleri hak ettiği fiyatlara dünyaya satamamamızdan kaynaklanmaktadır” şeklinde konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, hellim konusundaki gelişmenin, teşekkürü hak eden bir gelişme olduğunu belirterek, buna rağmen hellimle ilgili belirsizliğin halen devam ettiğine dikkat çekti. Gıda güvenliğine uyum ve hijyen koşullarının oluşması noktasında üreticilerin çok hızlı hareket edebilecek durumda olduklarını anlatan Bakan Çavuşoğlu, üreticilerde hellimin Avrupa topraklarına erişebileceğine inanç oluşması halinde sözkonusu süreyi daha çok kısaltabileceklerini kaydetti.
“TİCARİ YASAKLARIN KALKMASI BÜYÜK BİR MOTİVASYON SAĞLAYACAK”
“Burada görev yapan uzmanlara teşekkürlerimi sunmak isterim ancak yazdıkları raporların hiçbiri bize dönmemektedir” diyen Bakan Çavuşoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Rum tarafının kilosunu 15 Euro’ya kadar satabildiği hellimi, bizler Türk tarafı olarak 4 Euro’ya satmaya çalışırken hijyen koşullarını aynı standartlarda nasıl oluşturacağız? Ya da nasıl hızlı hareket edebileceğiz? Bu konularda takvim bekliyoruz. Önümüzde herhangi bir takvim yok. Türk tarafını sıkıntıya sokan denetimin merkezinde kimin olacağı, bu işlerin nasıl yürütüleceği, hibelerin nasıl yapılacağı ile ilgili belirsizlikler ortada dururken, bizim bir şeyler yapmadığımıza dair bir algının oluşmasını istemiyorum. Bu topraklar ifade edildiği gibi AB toprakları ancak anlaşma olana kadar müktesebat uygulanmıyor. Standartlara erişme noktasında biz yerel yöneticiler olarak elimizden geleni yapıyoruz ve Avrupa insanın gıda güvenliğine erişebilmesi için hep birlikte daha hızlı olmamamız gerektiğini düşünüyorum
Bizler ürettiğimiz ürünlerin gerçek değerini bulmadan satılmasına vesile olan yasakladığınız ticaretten bıktık, usandık. Biz, artık ürettiğimiz ürün ve mamullerin hak ettiği değerde satılmasını istiyoruz çünkü kendimizi Avrupa’nın bir parçası olarak görmekteyiz. Bu şekilde ötekileştirilmekten artık yorulduk.
Buraya yapılacak olan yatırım, sadece KKTC sınırlarında olanlar için değil, insanlığa yapılan yatırımdır. Önümüzdeki ticari yasakların kalkmasının, büyük bir motivasyon sağlayacağını raporlarınıza da yazın. Önümüzdeki engellerin kalkması için hep birlikte hızlıca mücadele edelim. Siyaset de bunun dışında kalsın.”