Tarım ve Doğal Bakanı Bakan Oğuz, ülkede ve adadaki, en büyük meyve sebze üreticisi olan Alsancak’taki Safel Meyve Sebze Üretim Pazarlama Limited tesisleri seralarını ziyaret etti.
Safel Limited’in Kuzey Kıbrıs ve ada genelinde, ailesel olarak en büyük sera işletmecisi olduğunu dile getiren Oğuz, ülkede üretime sahip çıkan fedakarca üreterek ayakta durmaya çalışan iş insanları olduğunu görmekten gurur ve mutluluk duyduklarını ifade etti.
Sözkonusu işletmenin, çalışanlarının tüm sosyal haklarını ve yatırımlarını sağlaması, modern yatı yerleri sunması,ve her türlü haklarını vermesi nedeniyle de kutlayan Bakan Oğuz, “Devlet ve hükümet olarak üreticimizin sorunlarını çözmek için imkanlarımız dahilinde bakanlık olarak gerek yasal gerek tüzüksel gerekse maddi anlamda ,her türlü desteği vermeye hazırız”diye konuştu..
Ülkede her şeyin yurt dışından ithal edildiği şeklinde bir kanı olduğunu ancak ülkede , imkan verildiği takdirde, üretim yapan üreticiler olduğunu dile getiren Oğuz,”Onlara sahip çıkmak, yanlarında olmak ve üretimde kalmalarını sağlamak istiyoruz.Bu tip işletmeler ayakta kalıp üretmeye devame derse, ülke ithale dayalı değil üretime dayalı bir ekonomiye ulaşacaktır”dedi.
Burada, zararlıların yol açtığı sorunlara ve zarralılarla mücadelede ilaç kullanımı konusuna da değinen Oğuz,son dönemde biber gal sineği yaygınlaşması nedeniyle üreticinin sorun yaşadığını anımsattı..
Ziyarette, biber gal sineğinin yarattığı sorunları yerinde gördüklerini ifade eden bakan Oğuz, sebze ve meyve üreticilerinin sinek ve diğer zararlılarla mücadele etmek durumunda kaldığını bunun da, ilaç kullanımını gündeme getirdiğini dile getirdi.
Meyve sebzede, ilaç kullanımı ve etkili ilaçlarla ilgili şikayetler olduğunu anımsatan Oğuz, bakanlığa bağlı tarım dairesinin bu konuda çalışma yapatığını ifade etti.
Bir ada ülkesi olan ve geçiş hattında yer alan ülkede, iklimsel şartlara göre de değişik sinek ve böcek türleri olduğunu iafde eden Oğuz, biber gal sineğinin adaya 3 yıl önce geldiğini anımsattı.
Bu zararlılar nedeniyle,üreticinin, ürün alamamama durumunda kalmasının, hem üreticiyi, hem vatandaşı, hem ülke ekonomisini zarara sokacağını dile getiren Dursun Oğuz, bunun üretimin devamlılığını etkileyecek çok hassas ve önemli bir konu olduğunu söyledi.
Meyve ve sebzelerin bu tehditten uzak tutmak için ilaç kullanımının gündeme geldiğini ifade eden Oğuz, bunun da gıda güvenliği , insan ve toplum sağlığına etkileri konusunu gündeme getirdiğini vurguladı.
Bu noktada bakanlığın sorumluluğunun daha da arttığını söyleyen Oğuz, Tarım Dairesinin ithal ve yerli ürünlerde, denetimlerini yaptığını ancak bu noktada, en önemli şeyin üreticinin eğitimli ve bilinçli olması olduğunu kaydetti.
Zararlılar ve hastalıklarla mücadelede üreticinin , tarım dairesiyle işbirliği içinde bilinçlenmesi ve bilgilenmesi gerektiğini söyleyen Oğuz, bu konuda atılacak her adımda, toplum sağlığının düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
Bakanlığın, bilinçli olarak toplum sağlığıyla oynayanlarla ilgili çalışma yaptığını , ancak bazı üreticilerin ise, kullanılan ilaçların muhteviyatının ters etkiler yaratması nedeniyle mağduriyet yaşadığını belirten Oğuz, bu konuda da teknik çalışma yaptıklarını kaydetti.
Bilinçli olarak toplum sağlığıyla oynayan üreticiye gerken yapılırken, bilinçsiz şekilde mağduriyet yaşayan üreticiyi zan altında bırakmamaya çalıştıkalırnı kaydeden Oğuz, doğru kararları vermek için her zaman üreticiyle diyalog içinde olmaya gayret ettiklerini belirtti.