Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, koyun sütü üretiminin arttırılması için devlet üretme çiftliklerinde daha çok süt veren koyun ırkları yetiştirileceğini açıkladı.
Dursun Oğuz, TAK’a verdiği mülakatta üretici kooperatifçiliğinin gelişmesini, hem üreticinin hak ettiği ürün bedelini alması hem de tüketicinin ürünleri doğru fiyatta alabilmesi için de şiddetle desteklediklerini kaydetti.
DAMIZLIK KOYUN ÜRETİMİNE BAŞLANACAK
Hayvan üreticilerinin yaptığı işten daha çok gelir edebilmesi için hellim ihracatının Avrupa Birliği ülkelerine de ihracat yapılması gerektiğini, bunun için de hellim yapımında koyun sütünün yüzde 30’un üzerinde olması gerektiğini, ancak yeterli koyun sütü olmadığından bugüne kadar bunun hasıl olmadığını kaydeden Oğuz, bugün ihracatın koyun sütü oranı aranmayan Türkiye ve Ortadoğu ülkelerine yapılmakta olduğunu kaydetti.
Ülkede koyun sayısının son yıllarda düşüşte olduğunu, bugün damızlık hayvan sayısının 230 bin civarında olduğunu kaydeden Oğuz, hedeflerinin mevcut ivse ve sakız ırkından daha verimli ırkların kullanılmasını sağlayarak süt verimini arttırmak olduğunu söyledi.
Oğuz, “Doğuş Uran (MARGO) Çiftliği'nde 150 dönümlük bir alanda projelendirilme yapıldı, kısa sürede damızlık üretimine başlayacağız” dedi.
ETLERİN SINIFLANDIRILMASI VE FİYATLAMASINDA DÜZENLEME
Et fiyatlarında da bir düzenlemeye gidileceğini belirten Oğuz, “Şu anda kasaplarda tüm etler kuzu veya dana eti olarak pazarlanıyor. Et satılan yerlerde koyun eti, kuzu eti, dana eti, keçi etinin sınıflandırılmasını ve ayrı ayrı fiyatlandırılmasını istiyoruz. Bunun denetim ve kontrol ile sağlanabilir. Bu, en kısa süreli hedeflerimiz arasındadır” dedi.
AMACIMIZ ÜRETİCİNİN ÜRETİMDE KALMASINI SAĞLAMAK
Üreticilere verilen doğrudan gelir desteğini de arttırmak için çalışmaların sürdüğünü belirten Oğuz, Bütçe imkanları içinde bir artış yapılacak ancak ne kadar yapılacağı belli değil” dedi.
Bazı teşviklere de değinen Oğuz, “Bakanlar kurulu faiz farkı fonunda küçük baş hayvancıya altı ay süreli faizsiz yemlik arpa verilmesi kararı aldı. Kredili gübre alımında yüzde 10 faiz farkı devlet tarafından ödenecek” dedi.
Üretime daha çok katkı yapacak teşvik modelleri üzerinde de çalıştıklarını kaydeden Oğuz, “2020’nin içinde birliklerle konuşarak yeni formulasyonlar konuşulacak. Üretici sayında gerilme var amacımız üreticilerin üretimde kalmasını sağlamak” dedi
ÇİFTÇİ KAYIT SİSTEMİ
Ülke tarımının planlı yapılmadığını belirten Oğuz, Çiftçi Kayıt Sistemi kurulacağını bu sistemli çiftçinin “ne ektiği, nasıl ektiği, arazisini nasıl kullandığı, hasadı” gibi bilgilerin kaydedileceğini , bunu yapmak zorunda olduğunu çünkü bir planlamanın ancak bu sistemle yapılabileceğini kaydetti.
KOOPERATİFÇİLİK
Tarımsal üretimde “kooperatifçiliğin de geliştirilmesini şiddetle desteklediklerini” ifade eden Oğuz, üreticiden tüketiciye ürünlerin hem gıda güvenliği bakımından hem de fiyat bakımından kontrollü bir şekilde doğrudan ulaşmasını arzuladıklarını söyledi.
Oğuz, “Üretici ürününü verirken fiyatını bilmesi lazım. Şimdi üretici ürününü veriyor ancak kaç paraya verdiğini bilmiyor. O yüzden üretici kooperatiflerinin kurulmasını istiyoruz” dedi.
“CYPFRUVEX’İN ÜRÜN YEPLAZESİ GENİŞLEMELİ”
Narenciye ürünü işleyen ve ihracatını yapan Kıbrıs Meyve Sebze İşletmecilik Ltd (Cypfruvex)’in “narenciyenin dışında aktif hale getirilmesini” istediklerini de kaydeden Oğuz, bölgede üretilen muz, çilek, patates ürünleri ile de çalışmasını arzuladıklarını kaydetti.
Oğuz, “Ta ki bir hal yasası çıkıp işlev hale gelinceye kadar. Hal yasası yarın geçse devreye geçene kadar en az üç dört yıl gereklidir. Aracıları ortadan çıkarmak için o zaman bile kooperatiflere ihtiyaç olacak. O zaman üretici ürünü gerçek değerinden ödenecek tüketici de gerçek değerinden alacak, ürünün değeri iki veya üç kat pahalısına pazarlanması önlenecek” dedi.
“ÜRETİCİLER UZUN VADELİ DÜŞÜNMELİ”
“Üreticiler günü birlik gelirlerini düşünmemeli, uzun vadeli düşünmelidirler. Ürünlerin kooperatiflerce pazarlanması lazım” diyen Oğuz, üreticileri kooperatiflerle çalışmaya teşvik etmek için teşvik ödemelerinin sadece kooperatiflerce dağıtılmasının da düşünceleri artasında olduğunu belirtti.
Kooperatiflerin de üreticilere güven aşılaması gerektiğini kaydeden Dursun Oğuz, “Örneğin CYPFRUVEX, Kurum üreticiden aldığı ürününün karşılığın ödemek zorundadır aksi halde üretici başka tüccarla çalışmaya başlayabilir. Böylece kooperatif fikrini savunamayız” dedi.
CYPFRUVEX’in fiyat belirlemede dengeleyici bir rol oynadığını, fiyatın tüccarlar tarafından belirlenmesini engellediğini kaydeden Oğuz, “CYPFRUVEX narenciyenin fiyatını belirlesin, Toprak Ürünleri Kurumu da arpa fiyatını belirlesin istiyoruz. Bu yıl kilosu 90 kuruşa arpa satıldı, bunun sonrasında TÜK 1.35 TL fiyat açıkladı, üreticiler yüzde 30’un üzerinde kazanç elde etti” dedi.
CYPFRUVEX’in güven veren bir devlet kurumu olduğunu kaydeden Oğuz, “CYPFRUVEX aldığı ürünün karşılığını veriyor ancak özelde bazı sorunlar yaşanabiliyor. CYPFRUVEX’in mali durumu iyi olmasa dahi fiyat belirlemede etkin rol oynuyor. Bu kurumlar yaşatılmalıdır. Üreticiler CYPFRUVEX’e sahip çıkmalıdır” dedi.
2020’de teşvikleri kooperatifler üzerinden verebileceklerini, üyelerine koruma sağlamak için meyve sebze ithalat yetkisinin kooperatiflere verilebileceğini kaydeden Oğuz, 2020’de seracılara yönelik teşviklerin kooperatif üyelerine yüzde 30 daha fazla verileceğini kaydetti.
Dursun Oğuz, gıda güvenliği açısından da kooperatiflerin üreticilere ciddi kolaylıklar sağlayabileceğini de kaydetti
(TAK-İbrahim Diran)